İlerleyen yaş kadınlarda yüz elastikiyetini kaybetmesine neden olmaktadır. Yüz derisinin elastikiyetini kaybetmesi sonucu kırışıklık ve sarkma gibi deformasyonlar oluşmaktadır. Bu deformasyonlar da kişinin olduğundan daha yaşlı görünmesine neden olmaktadır. Öte yandan sadece yaş alımı yüzün cilt dokusundaki bu deformasyonlara neden olmaktadır.
Genetik faktörler, düzensiz ve sağlıksız beslenme, sigara ve alkol kullanımı, çok fazla güneş ışığına maruz kalmak, uyku düzensizliği, hava kirliliği, yoğun stresli bir hayat yaşamak ve yetersiz su alınımı gibi faktörler de cildi kötü yönde etkileyen detaylar olmaktadır.
Yüzdeki bu estetik olmayan görüntüden kurtulmak için kadınların ilk başvurduğu plastik cerrahi operasyonları arasında yüz estetiği işlemleri yer almaktadır. Yüz estetiği operasyonları hastanın ihtiyaçlarına göre farklı şekilde belirlenmekte olup çok sayıda çeşidi olmaktadır. Yüz estetiği işlemlerinin ana amacı yüzde belirlen bu orantısızlık ve deformasyonlardan kurtulmak olmaktadır.
Ayrıca günümüzün yeni nesil teknolojileri ile haftalarca süren seanslarda ağrı ve acı içeren işlemlere maruz kalmakta geride kalmıştır. Artık çok kolay yöntemleri ile ağrısız ve acısız bir şekilde yüz estetiği işlemleri yapılabilmektedir. Bir diğer ifade ile, yüz estetiği için bıçak altına yatma zorunluluğu ortadan kalkmıştır. Gelişen teknoloji ile cerrahi operasyonlara başvurulmadan da hastanın beklentilerine cevap verilerek yüz estetiği işlemleri gerçekleşmektedir.
Günümüzde kadınların sıklıkla başvurduğu plastik cerrahi işlemlerinden biri olan yüz estetiği operasyonları, yüz derisinde birçok faktöre bağlı olarak meydana gelmiş deformasyonlardan kurtulmak ve kişinin daha genç bir görünüme kavuşması adına yapılan uygulamalar olmaktadır.
Ameliyatlı veya ameliyatsız olarak uygulanan yüz estetiği operasyonlarda ana kaygı hastanın beklentilerine karşılık verebilmektedir. Bu yüzden yüzün tamamına uygulanabilen işlemler olduğu gibi yüzün sadece belli bölgelerindeki hoşnutsuzluğu ve yapısal bozukluğu tersine çevirmek için uygulanan operasyonlar da bulunmaktadır.
Yüz estetiği için uygulanan işlemeler ana olarak üç bölgeyi hedef almaktadır. Bu bölgeler; ağız ve çene, yanak ve burun ve alın ve göz çevresi olmaktadır. Bu bölgelere müdahale edilirken doktorların dikkat ettiği en önemli detay ise yüz bütünselliğine zarar vermemektir. Bu yüzden hastaların doktorları ile yaptığı sırasında uzman hekimler sadece şikayetçi olunan bölgeyi hedef almak yerine, işlem uygulanacak bölgelerin yakınındaki alanları da değerlendirmektedir.
Yüz estetiği operasyonları yüzünün tamamından ya da yüzünün belirli bir bölümünden rahatsız olan her kadına uygulanmaktadır. Öte yandan herhangi bir yaş sınırlamasının olmaması herkesin istediğinde yüz estetiği operasyonlarına başvurabileceği anlamına gelmemektedir.
Yüz estetiği işlemleri için kişinin vücut gelişimini tamamlamış olması gerekmektedir. Her kadın ortalama olarak 18 ile 20 yaş aralığına vücut gelişimini tamamlamaktadır. Bu yüzden 20 yaşının üstündeki her kadın yüz estetiği operasyonlarına başvurabilmektedir. Bu yaş aralığının altında kalan hastalar için yüz estetiği operasyonları tıbbi zorunluluk açısından uygulanmaktadır.
Hastanın beklentilerine en iyi şekilde cevap verebilmek adına farklı yüz estetiği çeşitleri bulunmaktadır. Ayrıca yüz estetiği çeşitleri yüzün tamamı kadar sadece belli bir bölgeyi de hedef alabilmektedir. Bunlar;
Yüz estetiği operasyonları için geçmişte sıklıkla cerrahi operasyonlara başvurulmaktaydı. Fakat günümüzde gelişen teknoloji yardımı ile birçok yüz estetiği işlemi ameliyatsız olarak da yapılabilmektedir.
Ayrıca ameliyatlı uygulamaların aksine ameliyatsız işlemlerde hasta, oldukça kısa bir sürede iyileşme sürecini tamamlayabilmekte ve günlük yaşamına dönebilmektedir. Ameliyatsız yüz estetiği operasyonlarının bir diğer avantajı ise ağrısız ve acısız olmasıdır.
Günümüzde yüz estetiği kapsamında kullanılan işlemler şu şekilde sıralanmaktadır: