Her insanda yaşlılık belirtileri farklı zamanlarda başlamaktadır. Bu farklılık ise kişinin düzenli spor yapması, yeterli su tüketmesi, düzenli uyku uyuması, dengeli ve sağlıklı beslenmesine bağlı olmaktadır. Bu yüzden bazı insanlarda daha erken yaşta kırışıklık, çizgi oluşumu, sarkma ve buruşma gibi cilt sorunları daha erken dönemlerde belli olmakta iken bazılarında ise bu cilt sorunları çok daha geç yaşlarda ya da daha hafif derecede başlamaktadır.
Cilt sorunlarının en fazla dikkat çeken bölgesi yüzdür. Yüzümüzdeki en ufak değişiklik aynadaki görüntümüzün yarattığı hoşnutluk hissinden sosyal yaşamımızda yakın çevremiz ile olan iletişimimize kadar günlük yaşam aktivitelerimizin her alanını etkilemektedir. Cilt sorunların ciddiyeti kişinin özgüveninde oldukça büyük sorunlara da neden olmaktadır. Bu da kişinin aynada yüzüne baktığında gördüğü cilt kusurlarından kaynaklanmaktadır.
Yüzümüzde yaş alımı ile yer çekimine karşı koyamayan ve dolayısıyla cilt deformasyonların gözlendiği bölgelerden bir tanesi de şakak bölgesidir. Zamanla şakak bölgesinde oluşan deformasyonlar ile alın büyütmekte iken yanaklar küçülmektedir. Oldukça estetik olmayan bir görünüm yarattığı için kişi şakak bölgesindeki cilt sorunlarından kurtulmak için alternatif çözümler aramaya başlamaktadır.
Her insanın yüz hatları, yüz şekli ve yüz anatomisi farklılık göstermek ile birlikte genellikle yüzün şakak bölgesinin geniş ve dolgun olması oran olarak kabul edilir. Bu oranı yakalamak ise artık günümüzün yeni nesil metotları oldukça kolay olmaktadır. Ameliyatsız estetik uygulamaları ile kişi hayalinin kurduğu şakak görümüne kavuşmaktadır. Bu ameliyatsız estetik uygulamalarının başında ise şakak dolgusu gelmektedir.
Şakak dolgusu içerisinde hyaluronik asit bulunduran dolgu malzemelerinin şakak bölgesine enjekte edilmesi ile gerçekleşmektedir. Hyaluronik asit kişinin cildindeki temel enzimlerden bir tanesidir. Yaş alımı ile birlikte cilt dokusunda hyaluronik asit üretimi azalmaktadır. Böylece cilt kendini yenileyememeye başlar. Sonucunda ise kırışıklık, çizgi ve sarkma gibi deformasyon oluşmaktadır.
Yüzümüzün şakak bölgesi de bu cilt sorunlarının oluştuğu parçalardan bir tanesidir. Şakak dolgusu ile şakak bölgesine enjekte edilen hyaluronik asit ile hem kırışıklık, sarkma ve çizgi cilt sorunları giderilmekte hem de şakak bölgesine hacim kazandırarak daha dolgun bir görünüm elde edilmesi sağlanmaktadır.
Üstelik bıçak altına yatmadan gerçekleştirilen bu işlem ile kişi sadece dakikalar içerisinde cilt sorunlarından kurtulmaktada olup daha genç, daha dolgun ve daha fresh bir şakak görünümüne sahip olmaktadır. Bu yüzden şakak dolgusu için duyulan ilgi gün geçtikçe artmaktadır. Günümüzde ise hem ülkemizde hem de dünya genelinde en çok uygulanan ameliyatsız estetik uygulamalarından bir tanesi olmaktadır.
Şakak bölgesi yüzümüzün kulak, yanak, alın ve göz arasında kalmaktadır. Yüzümüzün her iki tarafında da bulunan şakak bölgesi çukurumsu bir görünüme sahiptir. Genellikle yaşlanma belirtileri ilk önce şakak bölgesinde kendini göstermeye başlamaktadır. Yaşlanma belirtilerinin artması ile de bu bölgede doku kayıpları da oluşmaktadır ve dolayısıyla şakak bölgesinde olduğundan daha çökük bir görünüm oluşmaktadır.
Şakak dolgusu içerisinde hyaluronik asit bulunduran bir dolgu uygulamasıdır. Hyaluronik asit üretimi zamanla azalmaktadır. Bu yüzden kırışıklık ve çizgi gibi cilt sorunları meydana gelmektedir. Diğer dolgu uygulamalarında olduğu gibi şakak dolgusu da hyaluronik asit ile birlikte şakak bölgesinde meydana gelen kırışıklık ve çizgi görünümünü yok etmeye çalışmaktadır. Ayrıca derinin en alt katmanlarına kadar ulaşan şakak dolgusu ile doku kaybı sonucunda oluşan çökükler de dolgunlaştırılmaktadır.
Şakak bölgesinde yer alan dokular yüzümüzün diğer bölgelerine kıyasla daha ince bir yapıya sahiptir. Bu yüzden şakak dolgusu muhakkak uzman doktorlar tarafından ve klinik ortamında yapılması gereken bir ameliyatsız estetik uygulamasıdır. Aksi takdirde uygulama sonrasında hastanın şakak bölgesinde bir düzensizlik ve daha da estetik olmayan bir görünüm elde edilmektedir.
Şakak dolgusu uygulamasında kullanılan dolgu malzemesi hyaluronik asit bazlı dermal dolgu olmaktadır. Böylece işlemin kalıcılığı artmaktadır. Dermal dolgu aynı zaman kişinin cilt dokusunda da bulunan enzimlerden yapılmaktadır. Böylece uygulama sonrasında kişi de herhangi bir alerjik reaksiyon görülmemekte olup hastanın cildinin dolguyu kabul etmesi daha kısa sürede gerçekleşmektedir.
Viskozitesi, hyaluronik asit ve dermal bazlı bir jelin şakak bölgesine enjekte edilmesi ile gerçekleşen şakak dolgusu ile hastanın şakak bölgesi onarılır, yenilenir ve şekillendirilir. Şakak dolgusu uygulamasının ana kaygısı şakak bölgesinin spesifik olarak elmacık kemikleri ve genel olarak yüz anatomisi ile uygun bir görünüm yakalamaktadır. Bu yüzden şakak dolgusu için doğallık ön planda tutulmaktadır.
Şakak dolgusu ameliyatsız bir estetik uygulamasıdır. Öte yandan hastanın ağrı ve acı hissetmemesi adına işlemden yaklaşık 30 dakika önce uygulama yapılacak bölgeye anestezli bazlı bir krem sürülüyor. Böylece işlem yapılacak bölge uyuşturulur. Uygulama sırasında hastanın bilinci açıktır.
Daha sonrasında jel yapısında olan dolgu hastanın şakak bölgesine ince uçlu bir iğne yardımı ile enjekte edilmektedir. Dolgu maddesi yüzeysel olarak yayılmaktadır. Bu yüzden damar ve arter duvarlar da herhangi bir komplikasyon oluşmamaktadır. Yaklaşık olarak 30 dakika süren şakak dolgusu sonrasında hasta rahatlıkla günlük yaşam aktivitelerine geri dönebilmektedir.
Şakak dolgusu sonrasında hastanın hayalini kurduğu şakak bölgesine kavuşması yaklaşık 4 gün sonrasına denk gelmektedir. 4 gün sonra hastanın şakak bölgesi şekil almaya başlar.
Şakak dolgusu işleminin kalıcılığı yaklaşık olarak 9 ile 15 ay arasında değişmektedir. Şakak dolgusu işleminin kalıcılığını etkileyen faktörler arasında hastanın yaşı ve yüz yapısı ile kullanılan dolgu malzemesinin türü, miktarı ve uygulanma tekniği yer almaktadır.
Şakak dolgusu tamamen vücudun kendi yapısında bulunan enzimler ve sentezleri içermektedir. Dolgu malzemesinde bulunan dermal ve viskozite ise şakak dolgusu işleminin kalıcılığını artırmak için kullanılmaktadır. Bu iki yapıda yine vücudun kendi doku yapısında bulunan hyaluronik asit, vitamin, mineral ve enzimlerden oluşmaktadır.
Bu yüzden şakak dolgusu sonrasında hastada herhangi bir yan etki görülmemektedir. Ayrıca ameliyatsız bir estetik uygulaması olduğu için hastanın bıçak altına yatmasına gerek yoktur. Böylece şakak dolgusu sonrasında diğer plastik cerrahi operasyonlarında olduğu gibi hastada cerrahi enfeksiyon ya da kanama gibi komplikasyonlar oluşmamaktadır.
Kısacası şakak dolgusu oldukça risksiz bir estetik uygulamasıdır. Ayrıca çok kısa sürede göz ile görülebilecek düzeyde etkisini de göstermektedir. Öte yandan işlem sonrasında hastanın enjeksiyon yapılan bölgelerinde morarma, şişlik ve kızarıklık gibi belirtiler gözlemlenebilmektedir. Faka bu belirtiler birkaç gün sonra kendiliğinde yok olmakta olup hastada kalıcı bir etki bırakmaktadır.