Günümüzde göğüs sarkması, kadınların kendi vücutlarında en çok rahatsız olduğu durumlardan bir tanesi olmaktadır. Sarkık göğüsler kişinin hem psikolojisinin olumsuz yönde etkilemektedir hem de ilerleyen zamanlarda duruş bozukluğu, bel ve sırt ağrıları gibi fiziksel rahatsızlıklar ile karşılaşmasına neden olmaktadır.
Gelişen cerrahi plasti yöntemleri ile göğüs bölgesinin kişinin vücut anatomisine uygun olmayacak şekilde sarkması sorunundan kolayca kurtulabilinmketedir. Özel çizim teknikleri ya da vücuttan alınacak dokunun belirlenmesi ile gerçekleşen meme dikleştirme operasyonu prensipte meme küçültme ameliyatında benzemektedir.
Meme dikleştirme ameliyatı sonrasında sarkık meme dokusu dikleştirilerek kişinin vücut yapısına uygun hale getirilir. Böylece hastanın yaşam kalitesi oldukça artmaktadır. Aynı zamanda aynadaki görüntüsünde kendini beğenme duygusu artmakta ve dolayısıyla özgüveni yerine gelmektedir.
Her meme cerrahi plasti operasyonlarında olduğu gibi meme dikleştirme ameliyatı içinde kişinin vücut gelişimini tamamlamış olması gerekmektedir. Bu yüzden ortalama olarak 18 ile 20 yaşını doldurmuş her kadın meme dikleştirme operasyonuna başvurabilmektedir. Bu yaş grubunun altındaki hastalarda ise acil tıbbi müdahale durumları söz konusu olduğu zamanda meme dikleştirme ameliyatı uygulanmaktadır.
Yaş sınırının yanı sıra meme yapısının sağlıklı olduğu fakat ciltte oluşan çeşitli deformasyonlar sonucunda göğüs sarkması sorunu yaşayan ve bu durum psikolojisini oldukça kötü etkileyen her kadın meme dikleştirme ameliyatına başvurabilmektedir.
Meme dikleştirme ameliyatına başvuran hastaların ilk önce cerrahi plasti hekimleri ile ön görüşme yapmaları gerekmektedir. Ön muayene sırasında uzman hekimler tarafından hastaya meme muayenesi yapılmaktadır. Meme muayenesi sırasında ne kadar bir ölçüde dikleştirme yapılacağının kararı verilir.
Ayrıca metabolizma sorunu yaşayan veya 40 yaşın üzerindeki hastalar için uzman hekimler meme muayenesine ilave olarak bazı tetkiklerde isteyebilmektedir. Bu tetkiklerin başında ultrason ve mamografi gelmektedir. İlave tetkikler ile hastanın meme ve cilt dokusunun analizi yapılmaktadır.
Meme dikleştirme operasyonuna başvuracak hastaların bir diğer dikkat etmesi gereken husus ise ameliyat öncesi sigara ve alkol kullanımını bırakmaktır. Ameliyathane ortamında ve genel anestezi eşliğinde yapılan meme dikleştirme operasyonu, sigara ve alkol kullanan hastaların daha uzun bir iyileşme süreci yaşamalarına neden olmaktadır. Ayrıca ameliyat sonrası oluşabilecek komplikasyonların ve risklerin ihtimal yüzdeleri de artmaktadır.
Hastaların meme dikleştirme ameliyatı öncesinden yaklaşık olarak 3 hafta önce içerisinde kan sulandırıcı maddeler içeren ilaç ve aspirin kullanımını kesmesi gerekmektedir. İyileşme sürecinde olan hastaların bir süre daha sigara, alkol ve kan sulandırıcı gibi ilaçlar kullanmaması gerekmektedir.
Meme dikleştirme ameliyatı tıpkı meme küçültme ve meme büyütme operasyonları gibi ameliyathane ortamında ve genel anestezi eşliğinde yapılmaktadır. Yaklaşık olarak 2 ile 4 saat arasında değişen bir zaman diliminde ameliyat gerçekleşmektedir.
Hafif sarkma sorunu olan hastalarda meme altında açılan kesi içerisine içi silikon bazlı bir jel ile dolu olan protez yerleştirilir. Bu protez ile meme dikleştirme işlemi tamamlanır ve kesi açılan bölge dikilerek kapatılır. Daha ciddi sarkma durumlarında ise doktorlar farklı teknikler ile silikon protezi yerleştirilmektedir.
Bu teknikler meme başı çevresinde, meme başı çevresi-kıvrımına doğru açılan düz çizgi ve meme altından ters T şeklinde açılan kesileri içermektedir. Ameliyat sırasında hangi tekniğin kullanılacağı hastanın göğsündeki sarkma derecesi, cilt yapısı ve dokusu gibi faktörler ile belirlenmektedir. Bir diğer ifade ile, kullanılacak kesi yöntemi hastanın beklentilerine en iyi şekilde cevap vermeyi amaçlamaktadır.
Meme dikleştirme ameliyatı sonrasında hastanın uzman hekimler tarafından verilen tavsiyeleri dikkatlice dinlemesi ve eksiksiz bir şekilde uygulaması gerekmektedir. Hasta meme dikleştirme operasyonu sonrasında kesi açılan bölgelerine buz kompleksi yapabilmektedir. Böylece yara bölgelerinde şişlik ve ödem oluşumunu engelleyebilmektedir.
Hastanın dikkat etmesi gereken bir diğer husus ise ameliyat sonrası normal südyen yerine daha çok sporcu südyenlerine benzeyen bir iç çamaşırı giymeye özen göstermesi olmaktadır. Bu özel südyenler sayesinde meme dikleştirme operasyonu sırasında kullanılan drenler desteklenebilmektedir.
Ameliyat sonrası yerleştirilen drenler yaklaşık olarak 2 gün sonra alınmaktadır. Kesi bölgelerine atılan dikişler de 15 gün sonra alınmaktadır. Hastanın istenilen göğüs şekline kavuşması ise yaklaşık olarak 10 haftalık bir zaman dilimine denk gelmektedir. Bu zaman içerisinde hastada ödem ve şişlik oluşabilmektedir.
İleri düzeyde sarkmanın olduğu hastalarda meme dikleştirme ameliyatı sonrasında emzirme mümkün olmaktadır. Fakat daha hafif sarkmalara yapılan operasyonlara kıyasla süt bezlerinde deformasyonlar ve komplikasyonlar oluşabilmektedir. Bu yüzden gebelik ve emzirme dönemlerinde olan kadınların ameliyat öncesinde doktorundan tüm detayları öğrenmesi gerekmektedir.
Ameliyat sonrası hastanın dikkat etmesi gereken bir diğer husus ise erken dönemde ypun ve ağır egzersizlerden kaçınmak olmaktadır. Ayrıca hasta 4 hafta boyunca sırt üstü yatarak dikişlerini olası bir deformasyondan ve komplikasyondan korumak zorundadır. Doktor kontrolüne kadar da hasta duş almamalıdır.
Meme dikleştirme operasyonu sırasında kullanılan silikon bazlı protez, yaşa bağlı olarak etkisini kaybetmektedir. Bu yüzden yer çekimine karşı koyamayan göğüslerde yeniden bir sarkma oluşumu gözlemlenebilmektedir. Öte yandan bu sarkma meme dikleştirme operasyonu öncesindeki haline geri dönmemektedir.
Meme dikleştirme ameliyatı ile göğüs dokusunda oluşan çatlaklar ve deformasyonlar da giderilmektedir. Tekrar bir sarkma durumunun başlaması durumunda bu çatlaklar ve deformasyonlar ameliyat öncesindeki hali gibi yoğun ve belirgin olmamakla beraber tekrar oluşma ihtimali de bulunmaktadır.
Meme dikleştirme operasyonları cerrahi müdahaleler ve genel anestezi eşliğinde yapılan bir işlemdir. Bu yüzden her cerrahi operasyonlarda olduğu gibi meme dikleştirme ameliyatının da belli başlı bir takım riskleri bulunmaktadır. Bu risklerin gözlemlenebilir duruma getirilmemesi için hastanın ameliyat sonrasında doktorunun önerilerini eksiksiz bir şekilde uygulaması gerekmektedir.
Meme dikleştirme ameliyatı sonrasında hastada gözlemlenebilecek komplikasyonların başında kesi açılan bölgelerde kanamaların meydana gelmesidir. Bu yüzden ameliyat sonrası ilk 24 saat hasta için oldukça kritiktir. Olası bir kanama durumuna erken müdahale edilmesi için hasta 24 saat hastanede doktor gözetimi altında kalmaktadır.
Hastada oluşabilecek ikinci en sık gözlemlenen komplikasyon ise cerrahi enfeksiyonlardır. Kesi açılan bölgelerin iltihaplanması ve dolayısıyla dikişlerin iyileşmesini zorlaştıran iltihaplanmalar, özellikle meme baş çevresi-kıvrımına doğru açılan düz çizgi yöntemiyle operasyon yapılan hastalarda daha sık gözlemlenmektedir.
Diyabet, sigara, alkol ve yumuşak doku gibi birçok etken de dikişlerin iyileşmesini zorlaştırmakta ve dolayısıyla hastanın günlük yaşamına geri dönmesini geciktirmektedir. Bu yüzden diyabet ve yumuşak doku gibi rahatsızlıkları olan hastaların doktorlarını bu konuda bilgilendirmeleri gerekmektedir. Ameliyat öncesinde ve sonrasında sigara ve alkol kullanımına ara verilmelidir.