Günümüzde insanların günlük yaşamı sekteye uğratılmadan ve bıçak altına yatmadan da istediği yüz hatlarına sahip olması oldukça kolaylaşmaktadır. Gelişen tıbbi teknoloji mucizeleri sayesinde ameliyathane ortamı yerine klinikte yapılan estetik uygulamaları kişinin yüz hatlarında değişiklik yapılmaktadır.
Ayrıca birçok cerrahi operasyon gerektirmeyen estetik uygulamalarında anesteziye de ihtiyaç duyulmadığı için hastanın herhangi bir alerjik reaksiyon gibi komplikasyonlar ile karşılaması da engellenmektedir.
Hastaların yüz bölgesinde en çok şikayet ettiği belirtiler arasında cilt sarkması, ince çizgi ve kırışıklık olmaktadır. Ayrıca daha mat ve solgun bir görünüme sahip olunması da kişinin olduğundan daha yaşlı, yorgun ve mutsuz bir yüz ifadesine bürünmesine neden olmaktadır.
Yüzdeki cilt dokusunda meydana gelen bu deformasyonların çoğu ilerleyen yaşa bağlı olmaktadır. Fakat yaşlanma sadece tek başına bir neden olmaktadır. Genetik ve çevresel faktörler de yüz bölgesinde oluşabilecek deformasyonları ortaya çıkarmaktadır. Özellikle aşırı tütün ve alkol kullanımı, hava kirliliği, uyku düzensizliği, sağlıksız beslenme, stres ve yetersiz su tüketimi gibi faktörler insanlarda sağlıksız bir yüz cildine neden olmaktadır.
Bıçak altına yatmadan da yüz bölgesindeki derinin daha genç, parlak ve sağlıklı bir görünüme kavuşmasına sağlayan yeni nesil metotlardan birisi de HIFU ile yüz germe operasyonu olmaktadır. HIFU uygulaması cildin eski sıkılığını kazanmasını sağlayan, daha genç bir görünüm kazandıran, dokuyu yenileyen, yüz hatlarını daha belirgin hale getiren ve toparlayan bir estetik operasyonu olmaktadır.
HIFU ile yüz germe işleminin asıl amacı cildin alt katmanlarında bulunan ve derinin temel yapı taşlarından biri olan kolajeni desteklemektedir. Böylece kolajen üretimi tekrardan aktif hale gelerek cildin kendisini yenilemesi sağlanmış olmaktadır. Cerrahi operasyon ile uygulanmadığı için HIFU ile yüz germe işlemi seans sonrasında hastanın günlük yaşam aktivitelerine geri dönmesinde hiçbir engel bulunmamaktadır.
Günümüzde HIFU ile yüz germe uygulamasına duyulan ilgi gün geçtikçe artmaktadır. Bunun en büyük sebebi de ilk seanstan itibaren etkisini göz ile fark edilecek şekilde göstermesi olmaktadır. Fokuslu ultrason sisteminden yardım alınarak uygulanan HIFU işlemi ciltte oldukça belirgin bir sıkılaşma ve toparlama sağlamaktadır.
Bir diğer adı ile yüksek yoğunluklu fokuslu ultrason olarak adlandırılan HIFU ses dalgaları kullanılarak gerçekleştirilen bir cilt tedavi yöntemidir. Yüz tedavilerinde kullanılan lazer işlemleri cildin belirli bir katmanından daha derinine inmemektedir.
Fakat HIFU uygulaması cildin en alt katmanına ulaşarak üst katmanına kadar tedavi sağlamaktadır. Bu yüzden hem ülkemizde hem de dünya genelinde yaygın olarak başvurulan yüz bölgesi tedavi yöntemleri arasına girmektedir.
HIFU ile yüz germe uygulaması cerrahi müdahaleler gerektiren bir işlem değildir. Bu yüzden hastaya diğer plastik cerrahi operasyonlarında olduğu gibi herhangi bir anestezi uygulanmamaktadır. Böylece hastanın günlük yaşam aktivitelerine geri dönmesinin önünde bir engel söz konusu değildir.
Lazer ve radyofrekans sistemleri ile yapılan yüz bölgesi tedavilerin cildin en alt katmanında bulunan fasya dokusuna dokunulmamaktadır. Çünkü bu iki sistem ile yapılan tedavilerde cildin o kadar derinine inilmemektedir.
Öte yandan fasya dokusunun uyarılması ve onarılması cilt germe işlemleri için gereklidir. Cerrahi operasyonlarda hastanın cildinin en alt katmanın da yer alan fasya dokusu üzerinde işlem yapılarak yüz germe uygulaması yapılmaktadır.
Yeni nesil teknolojik yöntemlerden biri olan HIFU ile yüz germe tedavisinde hastanın bıçak altına yatmasına gerek kalmamaktadır. HIFU ile uygulanan yüz germe tedavisi cildin en alt katmanında bulunan fasya dokusuna ulaşabilmektedir.
Fokuslu ultrason sisteminden yararlanılarak ses dalgaları ısı enerjisine dönüştürülmektedir. Bu ısı enerjisi ile fasya dokusunda bir küçülme işlemi uygulanır. Fasya dokusunun küçülmesi ciltte toparlanma ve sıkılaşma etkileri yaratmaktadır. Ayrıca ilk seanstan itibaren göz ile görülebilecek sonuçlar vermektedir.
HIFU ile yüz germe tedavisinde kullanılan fokuslu ultrason sistemi sadece fasya dokusunu küçültmek ile kalmayıp aynı zamanda vücudun yapı taşı olan kolajen için uyarım yapmaktadır. Bir diğer ifade ile fokuslu ultrason sistemi ile kolajen üretimi desteklenmektedir.
Zaten küçülmüş olan fasya dokusu ciltte bir toparlama etkisi yarattığı için kolajen üretiminin yeniden aktif hale getirilmesi de bu toparlanmayı daha da kalıcı hale getirmektedir. Yaklaşık üç ay sonunda hastanın yüz bölgesindeki toparlanma ve sıkılaşma tamamlanmış olmaktadır.
Uygulama sonrasında hastada herhangi bir kızarıklık, yanma, şişlik ve ödem gibi komplikasyonlar gözlenmemektedir. Ayrıca cerrahi bir operasyon olmadığı için enfeksiyon, dikiş yerinin iltihaplanması ve kanama gibi riskler de barındırmamaktadır.
HIFU ile yüz germe tedavisinde işlem öncesinde ilk önce hastaya anestezi bazlı bir krem sürülmektedir. Böylece hastanın yüzünde işlem yapılacak bölge uyuşturulmakta ve rahatlatılmaktadır. Öte yandan hastanın tüm uygulama süresi boyunca bilinci açıktır. Ortalama olarak yaklaşık 2 saat süren bu uygulamada hasta konuşabilmektedir.
HIFU uygulaması ağırlıklı olarak yüz bölgesine uygulanmaktadır. Cerrahi operasyonlara bir alternatif olarak ortaya çıkan bu yeni nesil estetik teknolojisi ile çok kısa sürede hastanın beklentileri karşılanmaktadır. Ayrıca ameliyatlı bir işlem olmadığı için hastayı herhangi bir iyileşme süreci beklememektedir.
Öte yandan HIFU uygulaması sadece yüz bölgesi için uygulanmamaktadır. Cilt yapısında deforme oluşmuş ve elastikiyetini kaybetmiş her bölge için bu tedavi uygulanabilmektedir. Bir başka ifade ile HIFU uygulamasının amacı ciltte toparlanma etkisi yaratmak olduğu için kişinin cildinde sorun olan her bölgede rahatlık ile uygulanmaktadır.
Başlıca HIFU tedavisi uygulanan bölgeler şu şekilde sıralanmaktadır:
18 yaşını doldurmuş ve herhangi bir sağlık sorunu olmayan herkes için HIFU tedavisi tavsiye edilmektedir. Öte yandan hastanın işlem öncesinde kan sulandırıcı, aspirin ve antibiyotik gibi ilaçların kullanımını kesmesi gerekmektedir. Bu ilaçlar işlem sırasında ses dalgalarının ısı enerjisine dönüşmesi ile tepkimeye girebilmektedir. Bu yüzden hastanın en az on beş gün önce bu ilaçları kullanmayı bırakması gerekmektedir.
Bazı durumlar da ise hastalara HIFU tedavisi uygulanmamaktadır. Bu durumlar ise şu şekildedir: