Yaşa bağlı olarak yer çekimine karşı gelemeyen alın bölgesinde zamanla kendini belli etmeye başlamaktadır. Bu da kişinin olduğu yaştan daha yaşlı görünmesine neden olmaktadır. Alın bölgesinde oluşan kırışıkların giderilmesi plastik cerrahi dalının alt branşı olan kaş kaldırma ya da bir diğer adı ile alın ve şakak germe operasyonları ortadan kalkmaktadır.
Öte yandan alın bölgesinde beliren bu çizgiler sadece yaşa bağlı olarak ortaya çıkmamaktadır. Çevresel faktörlerde özellikle alın bölgesindeki derinin yapısını bozmaktadır. Bu çevresel faktörler arasında hava kirliliği oldukça büyük bir rol oynamaktadır. Ayrıca kişinin yetersiz ve dengesiz beslenmesi, günlük alınan su miktarının az olması, tütün ve alkol kullanımı gibi diğer faktörlerde alın bölgesinde kırışıklık ve çizgi görünümüne neden olmaktadır.
Şakak ve alın germe operasyonları ile günümüzde kişinin bu cilt sorunundan kurtulması oldukça kolay olmaktadır. Bir diğer adı olan kaş kaldırma operasyonu ile kişi hem genç bir görünüme sahip olmakta hem de yüz anatomisine uygun olarak doğal ve estetik bir alına sahip olmaktadır.
Alın bölgesinde gözle görebilecek kadar derin çizgilere ve kırışıklıklara sahip olan her birey şakak germe ve kaş kaldırma operasyonuna başvurabilmektedir. Ayrıca bu plastik cerrahi operasyonu ile kişinin kaşları yukarı kaldırarak bakış anatomisi de düzeltilmektedir. Böylece kişinin aynadaki görüntüsünü beğenmesi artmakta ve kendine olan özgüveni yerine gelmektedir.
Alın bölgesinde oluşan kırışıklıklar ve çizgiler genellikle 40 yaşından sonra kendini daha da belli etmeye başlamaktadır. Alın bölgesindeki bu sarkma yer çekimine maruz kalarak kaşların da düşmesine neden olmaktadır. Kısacası 40 yaşın üstündeki her birey için bu plastik cerrahi işlemi oldukça uygundur.
Ayrıca şakak ve alın germe operasyonuna başvurmak isteyen hastaların şeker, diyabet, kronik öksürük ve kabızlık, nörolojik rahatsızlıklar gibi başka bir sağlık sorunu da olmaması gereklidir. Hastanın kronik rahatsızlıkları ameliyat sırasında ve daha sonrasında çeşitli komplikasyon oluşmasına neden olmaktadır.
Alın ve şakak germe ya da bir diğer adı ile kaş kaldırma operasyonu genel anestezi eşliğinde ve ameliyathane ortamında gerçekleştirilen bir plastik cerrahi işlemidir. Şakak germe ve kaş kaldırma operasyonunda alındaki derin çizgi ve kırışıklık yapan fazla deri alınmaktadır. Kalan deri dokusuna da germe işlemi uygulanarak kaşlar yukarı kaldırılmaktadır.
Tüm bu işlemler saç çizginin yaklaşık 5 santimetre gerisinden açılan kesi içerisinden yapılmaktadır. Ortalama olarak 2 saat süren bu ameliyatta işlemlerin sona ermesinden sonra açılan kesi dikiş atılarak kapatılmaktadır.
Hastanın kırışıklıklarının daha az derinliği sahip olması durumunda endoskopik kaş kaldırma işlemi uygulanmaktadır. Endoskopik kaş kaldırma operasyonları endoskopik görüntüleme sisteminden yararlanılarak saç derisinden açılan iki adet kesi ile yapılmaktadır. Şakak germe ve kaş kaldırma operasyonlarından diğer birçok plastik cerrahi ameliyatlarının aksine hasta aynı gün evine taburcu edilebilmektedir.
Ameliyat sonrasında hastanın yüzü görme ve tat alma duyu organları açık bırakılacak şekilde sarılmaktadır. Bu sargı hastada 2 gün boyunca kalmaktadır. Kesi açılan bölgenin kapatılması için atılan dikişler ise yaklaşık 1 hafta sonra alınmaktadır.
Hastada ameliyat sonrasında birkaç gün boyunca şişlik, morarma ve ağrı hissi gözlemlenmektedir. Ayrıca şakak germe ve kaş kaldırma operasyonu yapılan bölgede hissizleşme de olabilmektedir. İyileşme döneminde yine operasyon yapılan bölgede hastanın gerginlik hissetmesi de oldukça doğaldır.
Şakak germe ve kaş kaldırma operasyonu sonrasında hasta günlük yaşam aktivitelerine geri dönmek için en az 2 hafta beklemelidir. Öte yandan yaklaşık 1 ay boyunca yoğun ve ağır kas eforu gerektiren iş ve spor aktivitelerinden de uzak durması gerekmektedir. Hastanın ameliyat sonrasında dikkat etmesi gereken bir diğer husus ise aşırı güneş ışığından dikiş atılan bölgeyi koruması gerekmesidir.
Şakak germe ve kaş kaldırma operasyonu bazı hastalarda ömür boyu devam eden sonuçlar verirken bazı hastaların 10 yıl sonra tekrar operasyon geçirmesi gerekmektedir. Ameliyat sonuçlarının kişiden kişiye farklılık göstermesinin en büyük nedeni her bireyin farklı cilt dokusuna sahip olmasıdır.